efirlilersohbet
  Ana Sayfa
 
by _enver_


efirkoyu.com

 

 

Samanalevi Netkafe

Üşüyorum DÜŞLERİME KAR YAĞIYOR ÜŞÜYORUM... Gece yıldız gibi kayıyor avuçlarımdan düşlerime kar yağıyor, üşüyorum. şimdi ay ışığını biriktiriyorum gözlerimde, senin gözlerine sunabilmek için bir gün. yüreğim buruk, içim ezik, gözlerim dolu, gözlerim ıslak, hasretin öyle bir vurduki; vakit yok oturacak. Bir kıyıya atmalı şimdi kendimi bir arzu bir fırtını bir kaos yaşamalı. Gece karanlık,ay ışığıda yok artık Dışarıda lapa ,lapa kar yağıyor düşen her kar tanesinde adın yazıyor sevgili. çekilip bir sokak lambasının altına kedersiz gülüşlerini getiriyorum aklıma, ağız dolusu , kahkahalarla gülüşünü yada ne bileyim ayaz bir gecede sımsıkı sarılışını bana. bir ılık rüzgar gibi, sıcak bir gülüş gibi, kar beyazı,dost gibi düşünüyorum seni menekşe gözlü bir kız çocuğunun kırmızı düşlerini biriktiriyorum yüreğimde senin yüreğine sunabilmek için bir gün. biliyorum sevgili,ikimizede yer var senin o kor ateşi yüreğinde sokak lambalarının ışığıyla yıkıyorum ellerimi kar tanesine resmini çiziyorum sevgili yorgun, yılgın ve çaresizlik dolu yüzleri ve hayata meydan okuyan yürekleriyle sokak çocukları geçiyor önümden hepsi çıplak ayaklı, hepsi karanfil kokulu çocuklar ihtiyar bir kemancı çiçek satan bir çingene kadınına, aşkını anlatıyor yıllanmış kemanıyla tanıdık bir ses hüzünlü bir tını bu ah! rambetiko bu rembetiko, sokak ve gece rembetiko, çiçek ve kadın rembetiko, gece kadın ve ışık sokak ,ışık ve kar, kadın,kar ve müzik, kar, müzik ve dans., Ah! Esmeralda! altın bir tepside sunulmuş bu şölen sana, haydi kalk ayağa, hangi kadın dayanabilirki bu kadarına. Gece yıldız gibi kayıyor avuçlarımdan düşlerime kar yağıyor üşüyorum şimdi, kırık ,dökük çerçeveli, eski bir siyah beyaz fotoğrafdan bakıyorum hayata Ey sıska çocuklar! Ey gözüyaşlı kadınlar! Ey ihtiyar kemancı! bomboş sokaklar ,ıslak duvarlar terkedilen aşıklar, terkeden aşklar gri ve siyah sizede yer var eflatun kokulu yaşamımda Çığlıksız bir diriliş,doğum sancısı benimkisi sesi kısılan ışık altında eriyen, yada, tahta köprülerde yığılıp kalan ben değilim sevgili bilmeni isterimki benim gri renkteki gölgemdir aslında. Ah sevgili! Yüzüm yanıyor, Yanaklarım al,al Şuramda bir ağırlık Tarih çıldırmış olmalı. Bu çocuklar neden aç? Bu toprak neden çorak? Savaşlar neden gerek? Çiçekler neden soluk? Yüreğim neden buruk? Neden hasretin karasaplı bir bıçak gibi saplanıyor göğsüme? Neden yanında değilim mesela? Saçların neden yüzüme savrulmuyor yada? Neden sesim çıkmıyor? Gözlerim neden bağlanmış? Ah sevgili! bilmeni isterimki bu yorgun surat benim değil, gri renkli gölgemindir aslında. Gece yıldız gibi kayıyor avuçlarımdan düşlerime kar yağıyor, üşüyorum umudu büyütüyorum ellerimle tertemiz ve sevdalı umutları senin umudun olması için biliyorum sevgili bir isyan bir arınma bir hürrüyet benimkisi, biliyorum, daha mevsim dönecek, şafak sökecek gün ışıyacak, çiğ düşecek toprağa, toprak yeşerecek. efil efil rüzgar esecek, başakla sevişecek rüzgar biliyorum. sen geleceksin bahar gelecek, yüreğine sevda,yüreğime sevda düşecek biliyorum. En son sözüm şu ki sana seni canımdan çok seviyorum...
 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol